Üretelyal Karsinom Tanısı - KEYTRUDA İlaç İçin Kazandığımız Davanın Sonucu !!!!
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
İSTANBUL . İŞ
MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/
KARAR NO : 2023/
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
MİRASÇI/(LAR) :
VEKİLİ: Av. TÜRKER FATİH ÇİÇEK
DAVALI : SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI
VEKİLİ :
DAVA : İş (Kurum İşleminin İptali İstemli)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH :
Mahkememizde görülmekte bulunan İş (Kurum İşleminin İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline üretelyal karsinom tanısı konulduğunu, uygulanan platin bazlı kemoterapi, radyoterapi gibi çeşitli tedavi modalitelerine rağmen hastalıkta herhangi bir gerileme olmadığını, bu nedenle müvekkiline son çare olarak tarihinde immunoterapi tedavisi uygulanmasının planlandığını, müvekkilinin halen marker, mr pet ct ile takipte olup 6 ay süre ile 21 gün aralıklarla KEYTRUDA (Pembrolizumab) tedavisi verilmesinin uygun görüldüğünü, tedaviye başlanıldığını ancak ekonomik sıkıntılar yüzünden ilacın bedelinin müvekkili tarafından karşılanamadığını, bunun üzerine ilacın kullanımı için tedaviyi düzenleyen doktor tarafından 01.09.2022 tarihinde Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu'na (TİTCK) endikasyon dışı kullanım izni için başvuru yapıldığını ancak TİTCK tarafından tarihinde gönderilen mesajla ilacın ruhsatlı olması ve ülkemizde onaylı kısa ürün bilgisinde ilgili endikasyonun bulunması nedeniyle endikasyon dışı kullanım izni verilmesine gerek olmadığı bilgisi iletildiğini, bunun üzerine SGK'ya ilacın bedelinin karşılanması için başvuruda bulunduklarını, SGK tarafından ilacın SUT kuralları nedeniyle ödeme yapılmayacağı bilgisinin verildiğini, müvekkilinin tedavisi için başka bir ilacın olmadığını, hayatını devam ettirebilmek için bahse konu ilacın elzem olduğunu beyanla SGK'nın ret işleminin ihtiyati tedbiren durdurulması ve KEYTRUDA (Pembrolizumab) etken maddeli ilacın bedelinin karşılanmasını talep ve dava etmiştir.
Yargılama süreci devam ederken, davacı ın tarihinde vefat ettiği, davacı vekilinin veraset ilamı ile mirasçılara ait vekaletnameleriibraz ettiği, bu şekilde usulü işlemler tamamlanarak, davaya, yasal mirasçıların devam ettiği anlaşılmıştır.
Davalı SGK vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu KEYTRUDA isimli ilacın Sağlık Uygulama Tebliği"nin 4.1.9. maddesinde belirtilen ek 4/a Bedeli Ödenecek İlaçlar Listesi, 4.1.6. maddesinde belirtilen Ek 4/d Hasta Katılım Payından Muaf Olan İlaçlar Listesi ile 4.3. maddesinde belirtilen Ek 4/c Yurt Dışı İlaç Fiyat Listesi'nde yer almadığından müvekkili Kurum tarafından karşılanması ve geri ödenmesinin mümkün olmadığını, müvekkili Kurumun kamu kurumu olduğunu ve mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkansız hale geleceği koşullarının müvekkili Kurum için gerçekleşmediğini, ayrıca davacının davasını kazanması halinde alacağının tahsil edilememesi gibi bir durumun da söz konusu olmadığını ve dava konusu uyuşmazlığın esasını çözümleyebilecek veya böyle bir sonuç doğuracak nitelik ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğini beyanla, tedbirin kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın konusu, davacının rahatsızlığı sebebiyle Pembrolizumab etken maddeli KEYTRUDA isimli ilacın tedavisi boyunca kullanılması ve davalı SGK tarafından karşılanması taleplerine ilişkindir.
Dosyanın incelenmesinde, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu'na, , Hastanesi, . Hastanesi, Hastanesi, Sirkeci SGM ve İzmit SGM'ye yazılan müzekkerelere cevap verildiği, istenilen tüm rapor ve tıbbi evrak ile bilgi ve belgelerin yazı ekinde gönderildiği görülmüştür.
Mahkememizce, tarihinde ihtiyati tedbir kararı verildiği, davalı vekili tarafından tedbire itiraz edildiği, mahkememizce tedbire itirazın reddine karar verilmesi üzerine, davalı vekilinin karara karşı istinaf yoluna başvurduğu, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi'nin tarih ve 2022/ Esas - 2022/ Karar sayılı kararıyla davalı kurumun istinaf talebinin reddine karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce alınan tarihli Onkoloji Enstitüsü Müdürlüğü heyet raporunda özetle; "(...) SGK SUT da ödenen standart kemoterapi vardır ancak Pembrolizumab'ın verilmesine göre daha az etkindir. Bu nedenle mevcut klavuzlarda bu tedavi öncelikli olarak tercih edilen tedavi olarak kategori düzeyinde keytruda immünoterapisini önermektedir. İlacın ruhsatı 10. endikasyonda vardır ancak SUT geri ödemesinde değildir. İlgili endikasyon ilacın yukarıda 10 madde olarak yazılan ruhsat bilgilerinde yer alan 5. numaralı endikasyondur. Kullanım dozu ve etkinliği Faz 3 klinik çalışmalarla tedaviler belirlenmektedir. Bu doğrultuda tespit edilen tedavi sonuçları klavuzlara geçmekte ve klinikte kullanılmaktadır. İlacın TİTCK cevap yazısında uygun görülmüştür. Çalışmada mevcut kemoterapi ile karşılaştırıldığında genel sağ kalım avantajı sağlamıştır. Kullanım endikasyonu ve dozlaması doğrudur. Hedef ileri evre hastalıkta yaşam süresini artırmaktır. bu hedefe uygun kullanılmıştır.(...)" şeklinde beyanda bulunulduğu görülmüştür.
Tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; Davacının SGK'nın sağlık güvencesinden faydalandığı, celbedilen tıbbi belgelerden anlaşıldığı üzere, süreç içerisinde devam eden üretelyal karsinom tanısı rahatsızlığının tedavisinde kullanılmak üzerine, doktor tarafından, dava konusu KEYTRUDA isimli ilacın raporlandığı ve bu raporlama işleminin, Sağlık Bakanlığı tarafından onaylandığı görülmüştür. İlaç bedelinin ödenmesi için davacı tarafından davalı Kuruma talepte bulunulmuş ise de, bu talep, davalı kurum tarafından bahse konu ilacın "Bedeli Ödenecek İlaçlar Listesi"nde yer almadığından bahisle reddedilmiştir. Bu ihtilaf sebebiyle görülen davada yapılan yargılamada toplanan deliller, aldırılan Onkoloji Enstitüsü Müdürlüğü heyet raporu ile diğer tıbbi deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının, süreç içerisinde devam eden hastalığının tedavisi için söz konusu ilacı kullanmakta yararı bulunduğu ve bu kapsamda, tedavi süresince kurum tarafından ilaç bedellerinin karşılanmasının ve bu talebin reddine yönelik kurum işleminin de iptalinin gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Her ne kadar kısa kararda kararın e duruşma ile davacı vekilinin yüzüne, SGK vekilinin yüzüne okunduğu belirtilmiş ise de, bu ifade şablonda kalmış olup, duruşmaya mirasçı , katılmış olup, 3.mirasçı yokluğunda karar verilmesini talep etmiştir.
Trabzon BAM HD 2021/ Esas 2022/ Karar sayılı ilamında: "Dosya kapsamından, mahkemece, davacı vekilinin mazeret dilekçesinde, yokluğunda yargılamaya devam edilebileceği yolunda herhangi bir beyanda bulunulmadığı gözetilerek, mazeretin kabulü ile yeni bir duruşma günü verilmesi ya da davalı vekilinin mazeretinin gerekçesi açıklanmak sureti ile reddedilerek nihai karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, davacı vekilinin mazereti kabul edildikten sonra, hukuki dinlenilme hakkı ihlal edilerek yokluğunda karar verilmesi doğru bulunmamıştır. " denildiğinden SGK vekilinin mazeret talebi gerekçesi açıklanmak suretiyle reddedilerek dosya karara çıkarılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile davacının rahatsızlığı nedeniyle Pembrolizumab etkin maddeli KEYTRUDA isimli ilacı tedavisi boyunca kullanması ve bedelinin davalı tarafından tam ve kesintisiz bir şekilde karşılanmasına, bunun reddine dair kurum işleminin iptaline, tedbir kararı üzerine ödenen ilaç bedelinin davalı SGK üzerinde bırakılmasına,
2-Davalı SGK harçtan muaf olduğundan kurum aleyhine harç yükletilmesine yer olmadığına; davacı müteveffa tarafından yatırılan peşin harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı mirasçılarına iadesine,
3-Davacı müteveffa ve miraşçıları tarafından yapılan, harç hariç, 2.845,00-TL yargılama giderinin, davalı kurumdan alınarak davacı mirasçılarına verilmesine,
5-Davalı kurum tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine, Dair; davacı vekilinin e -duruşma ile yüzüne, davalı SGK vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'nde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
Katip e-imzalıdır Hakim e-imzalıdır
Comments