top of page

Mesane Kanseri - Padcev İlacının SGK Tarafından Tedavi Boyunca Kesinti Yapılmaksızın Karşılanması İçin Aldığımız Tedbir Kararımız !




T.C.

İstanbul Anadolu .

İŞ MAHKEMESİ

İHTİYATİ TEDBİRE İLİŞKİN

ARA KARAR

ESAS NO : 2024/

HAKİM :

KATİP :

DAVACI :

VEKİLİ : Av. TÜRKER FATİH ÇİÇEK

DAVALI : SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI

VEKİLLERİ :

DAVA : İş (Kurum İşleminin İptali İstemli)

DAVA TARİHİ :17/09/2024

ARA KARAR TARİHİ : 15/04/2025


Davacı vekili Av. Türker Fatih ÇİÇEK tarafından mahkememize verilen 11/04/2025 tarihli talep dilekçesi incelendi:


GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Davacı vekili 11/04/2025 tarihli talep dilekçesi ile aynı zamanda ilaç bedelinin tedbiren SGK tarafından ödenmesi talebi ile ihtiyadi tedbir talebinde bulunmuş olmakla tedbir talebi yönünden yapılan inceleme sonucunda;


Yargıtay . Hukuk Dairesi 2024/ E, 2024/ K, 2024/ E, 2024/ K ve 2023/ E, 2024/ K sayılı Bölge Adliye Mahkemeleri Kararları Arasındaki Uyuşmazlığın Giderilmesi İstemine Dair EMSAL ilamlarında , "İhtiyati tedbir esas itibariyle geçici nitelikte olup; bu özelliğine aykırı bir şekilde davanın sonucunun baştan kararlaştırılmasını sağlayacak bir şekilde kullanılması ve davanın sonucunun öne çekilmesi çeşitli sakıncalar doğurmaktadır. Bu haliyle geçici hukuki korumanın asıl davaya hizmet eden işlevi karşısında ispat ölçüsünün düşürülmesi ve diğer taraf dinlenilmeden savunma hakkı ihlal edilerek karar verilmesi böylece kesin hükmün ortaya çıkmadığı bir aşamada yargılama garantileri zayıf bir karar ile telafisi imkansız sonuçlar yaratılması doğru değildir.


Mevcut uyuşmazlık dosyalarının; hastalığın tedavisinde kullanılan veya kullanılacak olan ilacın bedelinin Kurum tarafından ödenmesi ve Kurum tarafından karşılanması istemine ilişkin eda davaları ve ihtilaf konusu ilaç bedelinin geçici olarak ödenmesi şeklinde eda amaçlı tedbir istemine ilişkin olup davanın özü itibariyle yargılamayı gerektiği gözetildiğinde davanın ihtiyati tedbir talep eden kişi aleyhine sonuçlanması ihtimali de her zaman mümkün bulunması karşısında, aynı hastalığa ilişkin daha iyi tedavi seçeneği sunulduğu iddia edilen ilaçların, hiç bir sınırlama ve incelemeye tabi tutulmaksızın veya Kurum tarafından karşılanan ilaçlara oranla sürekli olarak daha etkin oldukları ortaya konulmadan bu aşamada talebin sonucu itibarıyla ihtiyati tedbirin mahiyetini aşacak davayı sonuçlandıracak ve davalı Kurumunda hak kaybına neden olacak şekilde tedbir kararı verilmesinin hatalı olacağı açıktır. Dairemiz müstakar içtihatımızda ".....davaya konu ilacın söz konusu kanser hastalığının tedavisinde hayati öneme haiz ve kullanılmasının zorunlu olup olmadığının, dolayısıyla kullanılmasının tıbben ve fennen sigortalının iyileşmesine katkıda bulunup bulunmayacağının, ilacın hangi tür kanser hastalarında hangi evrede ve hangi dozda kullanılacağının ve bu hususların nasıl belirleneceğinin, davaya konu ilaçla yapılacak tedavinin bilinen mevcut tedavi yöntemlerine göre daha etkin ve daha yararlı olup olmadığının üniversitelerin tıbbi onkoloji bilim dalından alınacak sağlık kurulu raporu ile saptanmalı, bu saptama yapılırken dosya içinde mevcut görüş, karar ve raporlarda irdelenip varsa çelişkiler giderilmeli, ayrıca bu belirleme yapılırken iyileştirme kavramından anlaşılması gerekenin sigortalı hastanın sağlığına kavuşması ve hastalığın iyileşmesi hususu olduğu göz önünde tutulmalıdır. Ancak, hastanın sağlığına kavuşması ve hastalığın iyileşmesi hususları kuşkusuz mutlak bir şifa anlamına gelmez. Dava konusu ilacın bilinen mevcut tedavi yöntemlerine göre sürekli olarak daha etkin ve daha yararlı olduğunun ve kullanılmasının tıbben zorunlu bulunduğunun tıbbi yöntemlerle belirlenmesi..." gerektiği belirtilmiştir.


Uyuşmazlık konusu davalarda mevcut bozma kararımız doğrultusunda talebe konu ilacın, hastalığının tedavisinde hayati öneme haiz ve kullanılmasının zorunlu olup olmadığı, davaya konu ilaçla yapılacak tedavinin bilinen mevcut tedavi yöntemlerine göre özellikle sürekli olarak daha etkin ve daha yararlı olduğunun ve kullanılmasının tıbben zorunlu bulunduğunun, ilacın kullanılmaması halinde bu durumun davacının sağlığında ciddi, hızlı ve geri dönüşü olmayan bir bozulmaya ya da ölüme ya da yaşam beklentisinde ciddi azalmaya veya yoğun acıya sebep olacağı konusunda kabul görmüş ve tedbir kararı için dayanak alınacak yeterlilikte bir tıbbı otorite raporunun dosyada bulunmadığı anlaşılmakta olup bu aşamada talebin sonucu itibarıyla ihtiyati tedbirin mahiyetini aşacak ve davayı esastan çözecek nitelikte tedbir kararı verilmemesi" şeklinde değerlendirme yapıldığı belirlenmiştir.


6100 sayılı Yasa'nın 389.maddesinde, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği düzenlenmiştir.


Dosya içerisine alınan 13.03.2025 tarihli heyet raporu (işbu rapor tıbbi otorite raporu kabul edilerek) gözetilmek suretiyle ; davacının mevcut hastalığı nedeniyle ''PADCEV" isimli ilacı kullanmak zorunda olduğu, ilaç bedelinin mevcut ekonomik durumuna göre yüksek olması ve bu bedeli karşılayamaması durumu söz konusu olup bu ilacı kullanması sağlık açısından zaruri olduğu anlaşılmakla Yasa'da belirtilen "gecikme sebebiyle bir sakıncanın veya ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hali"nin gerçekleştiğinin kabulü gerekmekte olup, dava dilekçesi ve dosya içeriğinden dava sonucunda haklı çıkma ihtimali de bulunduğundan Anayasadaki "sosyal devlet ilkesi" de dikkate alınarak davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilerek aşağıdaki yönde hüküm kurulmuştur.


HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;


1-)Dava sonuçlanıncaya kadar ve tedbir kararı hakkında yeniden bir karar verilinceye kadar davacının mevcut hastalığı nedeniyle kullanmak zorunda olduğu ''PADCEV" isimli ilaç bedelinde hiç bir kesinti yapmaksızın SGK TARAFINDAN TEDBİREN KARŞILANMASINA,

2-) İş bu İhtiyati tedbire ilişkin ara kararın taraflara tebliğine,

3-) Tedbir kararının kuruma bildirilmesine ve sonucundan bilgi verilmesinin istenilmesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda bir haftalık süre içerisinden itiraz yolu açık olmak üzere karar verildi. 15/04/2025



Katip e-imzalıdır Hakim e-imzalıdır

Comments


bottom of page