HAYAT SİGORTASI TAZMİNATI DAVALARI
- Av.Dr. Türker Fatih ÇİÇEK
- 25 Kas
- 3 dakikada okunur

Hayat Sigortası Nedir?
Hayat Sigortası; sigortalının yaşamını kaybetmesi durumunda yakınlarına, maluliyet veya tehlikeli hastalıklara yakalanması durumunda kendisine önceden belirlenmiş olan teminatları ödeyen bir sigorta türüdür.
Hayat Sigortası Teminatı nedir?
Hayat sigortalarının ana teminatı, vefat teminatıdır. Sigortalının vefat etmesi durumunda lehtar ya da kanuni varislerine sigorta poliçesinde belirtilen tutarda teminat (tazminat) ödenir.
Hayat Sigortası Poliçe ve Tazminat Bilgileri nasıl Sorgulanır?
Kendi adınıza olan hayat sigortası sorgulamasını aşağıdaki linke tıklayarak e-devlet üzerinden yapabilirsiniz.
Miraşcısı olduğunuz kişi adına varolan hayat sigorta poliçelerini e-devlet üzerinden aşağıdaki linke tıklayarak sorgulayabilirsiniz.
Hayat Sigortası vefat (ölüm) tazminatı nasıl hesaplanır.
Hayat Sigortası vefat (ölüm) tazminatı hesaplanan bir tazminat türü değildir. Yapılan sigorta poliçesinde belirtilen teminat tutarıyla sınırlıdır. Vefat durumunda sigorta şirketi tarafından lehdara veya mirasçılara miras payları oranında ödenmelidir.
Hayat sigortası İntihar durumunda ödeme yapar mı?
3 yılını doldurmamış hayat sigorta poliçelerinde intihar halinde hayat sigortası ödeme yapmaz. Ancak 3 yılını doldurmamış hayat sigortalarında dahi sigortalının intiharı akıl sağlığındaki bozulmaya bağlı ise sigorta şirketi ödeme yapmalıdır. Ancak sigortalı akıl sağlığındaki bozulmaya bağlı olarak intihar etse dahi durumun tespiti basit bir incelemeyle tespit edilemeyeceği için genellikle sigorta şirketleri ölüm teminatı ödemeye yanaşmaz. Bu durumda teminatın ödenmesinin tek yolu son bölümde anlatılacağı üzere dava açarak intiharın kişinin akli melekelerindeki zayıflık nedeniyle intihar ettiğinin ispatıdır. İspat aracı davada dosyanın inceleme için gönderildiği psikiatri uzmanlarından oluşan bilirkişi heyeti veya Adli Tıp Kurumunun ilgili dairesi olacaktır. Dava tıbbi kökenli olacağı için intihar eden kişinin akli melekelerinde zayıflık olduğuna delalet eden her türlü olay ve psikiatrik tanı ve ilaç geçmişi mutlaka bilirkişi heyetini ikna edebilecek kadar detaylı izah edilmelidir.
Büromuzdan Örnek Karar İçin Tıklayınız.
Sigorta Şirketinin vefat tazminatını ödeme oranı nedir?
Hayat Sigortası Şirketleri 2022 yılı verilerine göre vefat tazminatı için yapılan başvuruların Kaza Sonucu Ölüm de %95, Ciddi hastalık nedenli ölümde %90, diğer sebeplere bağlı ölümde %88 ini olumlu cevaplandırarak teminatı ödemektedirler. Tüm başvuruların yaklaşık %10 unda ise ödeme yapmamaktadırlar. Kişisel gözlemim ve tecrübem, Sigorta şirketlerinin ödeme yapmamasının en sık 2 sebebinin, hastalık nedenli ölümün daha önceden bilinen ve şirkete bildirilmeyen hastalık nedeniyle gerçekleştiği ve ölümün intihar sebebiyle gerçekleşmesidir. Kişisel tecrübeme dayanarak söyleyebileceğim bu red cevaplarının bir kısmında haklı olmakla birlikte yaklaşık üçte birlik (1/3) bölümünde haklı olmadığıdır.
Sigorta Şirketinin vefat tazminatını ödemeyi reddettiği durumlarda yürütülecek hukuki süreç nedir?
Sigorta şirketinin ölüm tazminatını ödemeyi reddettiği durumlarda en önemli husus ödeme yapmamasının sebebidir. Gerçekten ödemeye onay vermediği durumlar incelendiğinde sigortalının hastalık nedeniyle vefat ettiği durumlarda sigortalının daha önce kendisinde var olan hastalıkları eksik beyan ettiği ve ölüme zaten varolan hastalığın sebep olduğu gerekçesi en sık gerekçedir. Sigorta şirketleri bu gerekçelerin bir kısmında haklı olmakla birlikte ( Örneğin son evre Akciğer kanseri olan kişinin bu hastalığını şirkete bildirmemesi) haksız olduğu durumlarda nadir değildir. (örneğin hipertansiyon ve hafif diabeti olan kişinin kalp krizi nedeniyle vefatı). Özetle belirtmek gerekir ki Sigorta şirketinin ödeme yapmadığı sebepler çok yüksek oranda tıbbi sebeplerdir. Böyle durumlarda sigorta şirketine dava açıp, açılan davada da sigorta şirketin ödememe sebebinde haklı olmadığını ispatıyla şirketin dava yoluyla ödeme yapması sağlanabilir.
Ölüm teminatı nedeniyle sigorta şirketlerine açılacak davalara bakmakla görevli mahkemeler Yargıtay ictihatleri gereğince tüketici mahkemeleridir. Tüketici mahkemelerinde açılacak davalarda arabuluculuk süreci zorunludur. Bu nedenle öncelikle zorunlu arabuluculuk süreci yürütülüp sonrasında arabuluculuk tutanağı eklenerek Tüketici mahkemesinde dava açılmalıdır. Açılacak davada sigorta şirketinin ödeme yapmama sebeplerinin haklı olmadığı ispatlanmalıdır. Özellikle red sebebinin kişinin vefatının varolan ve bildirilmeyen hastalıklarla ilişkili olduğu iddiası olduğu durumlarda bildirilmeyen hastalıkların ölümle illiyet bağı (ilişkisi) olmadığı alınacak tıbbi bilirkişi raporlarıyla ispatlanmalıdır. Böyle durumlarda hukuki sürece başlamadan önce tıbbi görüş almak sigorta şirketinin haklı olabileceği durumlarda gereksiz dava açılmasının önüne geçecektir.
Kişide varolan ve bildirilmeyen hastalığın ölümle illiyet bağının olmadığı durumlarda hayat sigortası tazminat dava dilekçesinde kişinin ölümüne sebep olan hastalığın tıbbi izahati ve belgelendirilmesi iyi yapılmalı ve eski bildirilmeyen hastalıklarla illiyet bağının olmadığı gerekirse bilimsel çalışmalar kullanılarak anlatılmalıdır. Unutulmamalıdır ki bu tarz davalar hukuki sebepten ziyade tıbbi sebebe dayanır ve ancak tıbbi bilirkişi raporlarının lehe sonuç yaratması ile kazanılabilir.
Av.Türker Fatih ÇİÇEK
Avukat/ İç Hastalıkları Uzman Hekimi
*Konuyla ilgili destek almak için iletişim numaralarımızdan bize ulaşabilirsiniz.








Yorumlar