top of page

Bronş ve Akciğer Malign Neoplazmı Tanısı - Tecentriq İlaç İçin İdare Mahkemesinde Kazandığımız Davanın Sonucu



T.C.

İSTANBUL . İDARE

MAHKEMESİ


ESAS NO : 2022/

KARAR NO : 2022/

DAVACI :

VEKİLİ : AV. TÜRKER FATİH ÇİÇEK

DAVALI : SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI

VEKİLİ :


DAVANIN ÖZETİ

Davacı tarafından, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Kartal Dr.Lütfi Kırdar Şehir Hastanesi Göğüs Hastalıkları bölümünde "Bronş ve Akciğer Malign Neoplazmı" tedavisi görmekte iken hastalığının tedavisinde kullanılmak üzere tedaviyi yürüten hekim tarafından reçete edilen 'Atezolizumab' etken maddeli "Tecentriq" isimli ilacın geri ödeme listesine alınarak bedelinin tedavi süresince kesintisiz olarak karşılanması istemiyle tarihinde yapılan başvurunun reddine ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı İstanbul Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Sirkeci Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezi'nin tarih ve sayılı işleminin; kendisine akciğer kanseri teşhisi konulduğu, söz konusu hastalığın tedavisi amacıyla uygun görülen ilacın bedelinin yüksek olduğu ve maddi durumunun bu ilacı kullanmaya elverişli olmadığı, söz konusu işlemin uygulanmaya devam edilmesi halinde Anayasa'da hüküm altına alınan yaşam hakkının ihlal edileceği, haksız ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek iptali ile ilaç bedeli olarak ödenen 45.000,00TL'nin kesinti yapılmaksızın davalı kuruma başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tazmini istenilmektedir.


SAVUNMANIN ÖZETİ :

Davalı tarafından, davanın öncelikle süresinde açılmaması nedeniyle usulden reddinin gerektiği, esas açısından ise söz konusu ilacın geri ödeme kapsamına alınması istemiyle ilgili firma tarafından yapılan başvurunun geri çekildiği, bu nedenle söz konusu ilacın geri ödenmesinin mümkün olmadığı, tesis edilen dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülerek davanın reddinin gerektiği savunulmaktadır.


TÜRK MİLLETİ ADINA


Karar veren İstanbul . İdare Mahkemesi'nce, dava dosyası incelenmek suretiyle davanın esası hakkında işin gereği görüşüldü:


Dava; davacı tarafından, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Kartal Dr.Lütfi Kırdar Şehir Hastanesi Göğüs Hastalıkları bölümünde "Bronş ve Akciğer Malign Neoplazmı" tedavisi görmekte iken hastalığının tedavisinde kullanılmak üzere tedaviyi yürüten hekim tarafından reçete edilen 'Atezolizumab' etken maddeli "Tecentriq" isimli ilacın geri ödeme listesine alınarak bedelinin tedavi süresince kesintisiz olarak karşılanması istemiyle tarihinde yapılan başvurunun reddine ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı İstanbul Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Sirkeci Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezi'nin tarih ve sayılı işleminin iptali ile ilaç bedeli olarak ödenen 45.000,00TL'nin kesinti yapılmaksızın davalı kuruma başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tazmini istemiyle açılmıştır.


Anayasanın 2.maddesinde; Devletin sosyal bir hukuk devleti olduğu vurgulanmış, 5.maddesinde; Devletin temel amaç ve görevleri; kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmak olarak belirtilmiş, 17.maddesinin birinci fıkrasında ise; "Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir" hükmüne yer verilmiştir.


Yine Anayasanın "Sağlık hizmetleri ve çevrenin korunması" başlıklı 56. maddesinin üçüncü fıkrasında; "Devlet, herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak; insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi artırarak, işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenler" hükmüne, dördüncü fıkrasında; "Devlet,bu görevini kamu ve özel kesimlerdeki sağlık ve sosyal kurumlarından yararlanarak, onları denetleyerek yerine getirir" hükmüne, "Sosyal güvenlik hakkı" başlıklı 60. maddesinin birinci fıkrasında; "Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir" hükmüne, ikinci fıkrasında; "Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar" hükmüne, "Devletin iktisadi ve sosyal ödevlerinin sınırları" başlıklı 65. maddesinde; "Devlet, sosyal ve ekonomik alanlarda Anayasa ile belirlenen görevlerini, bu görevlerin amaçlarına uygun öncelikleri gözeterek malî kaynaklarının yeterliliği ölçüsünde yerine getirir" hükmüne yer verilmiştir.


3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununun "Temel Esaslar" başlıklı 3. maddesinin (k) bendinde ise; "Koruyucu, teşhis, tedavi ve rehabilite edici hizmetlerde kullanılan ilaç, aşı, serum ve benzeri biyolojik maddelerin üretiminin ve kalitesinin teşvik ve temini esas olup, her türlü müstahzar, terkip, madde, malzeme, farmakope mamulleri, kozmetikler ve bunların üretiminde kullanılan ham ve yardımcı maddelerin ithal, ihraç, üretim, dağıtım ve tüketiminin, amaç dışı kullanılmak suretiyle fizik ve psişik bağımlılık yapan veya yapma ihtimali bulunan madde, ilaç, aşı, serum ve benzeri biyolojik maddeler ile diğer terkiplerin kontroluna, murakabesine ve bunların yurt içinde ve yurt dışında ücret karşılığı kalite kontrollerini yaptırmaya, özel mevzuata göre ruhsatlandırma, izin ve fiyat verme işlerini yürütmeye Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı yetkilidir." hükmü öngörülmüştür.


5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun "Sağlık hizmetleri ve diğer haklar ile bunlardan yararlanma" başlıklı 62. maddesinde; "Bu Kanun gereğince genel sağlık sigortasından sağlanacak sağlık hizmetlerinden ve diğer haklardan yararlanmak, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişiler için bir hak, Kurum için ise bu hizmet ve hakların finansmanını sağlamak bir yükümlülüktür. Sağlık hizmetlerinden ve diğer haklardan genel sağlık sigortalısı ile bakmakla yükümlü olduğu kişiler yararlandırılır. Bu Kanun kapsamındaki kişilere sağlanacak sağlık hizmetleri ve diğer haklar ile kişilerden alınan primlerin tutarı arasında ilişki kurulamaz. " hükmü, "Finansmanı sağlanan sağlık hizmetleri ve süresi" başlıklı 63. maddesinde ise; "Genel sağlık sigortalısının ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sağlıklı kalmalarını; hastalanmaları halinde sağlıklarını kazanmalarını; iş kazası ile meslek hastalığı, hastalık ve analık sonucu tıbben gerekli görülen sağlık hizmetlerinin karşılanmasını, iş göremezlik hallerinin ortadan kaldırılmasını veya azaltılmasını temin etmek amacıyla Kurumca finansmanı sağlanacak sağlık hizmetleri şunlardır: (...) b) Kişilerin hastalanmaları halinde ayakta veya yatarak; hekim tarafından yapılacak muayene, hekimin göreceği lüzum üzerine teşhis için gereken klinik muayeneler, laboratuvar tetkik ve tahlilleri ile diğer tanı yöntemleri, konulan teşhise dayalı olarak yapılacak tıbbi müdahale ve tedaviler, hasta takibi ve rehabilitasyon hizmetleri, organ, doku ve kök hücre nakline ve hücre tedavilerine yönelik sağlık hizmetleri, acil sağlık hizmetleri, ilgili kanunları gereğince sağlık meslek mensubu sayılanların hekimlerin kararı üzerine yapacakları tıbbi bakım ve tedaviler. (...) f) Yukarıdaki bentler gereğince sağlanacak sağlık hizmetleriyle ilgili teşhis ve tedavileri için gerekli olabilecek kan ve kan ürünleri, kemik iliği, aşı, ilaç, ortez, protez, tıbbî araç ve gereç, kişi kullanımına mahsus tıbbî cihaz, tıbbî sarf, iyileştirici nitelikteki tıbbî sarf malzemelerinin sağlanması, takılması, garanti süresi sonrası bakımı, onarılması ve yenilenmesi hizmetleri. (...)" hükmü yer almıştır.


Dava dosyasının incelenmesinden; Sağlık Bilimleri Üniversitesi Kartal Dr.Lütfi Kırdar Şehir Hastanesi Göğüs Hastalıkları bölümünde "Bronş ve Akciğer Malign Neoplazmı" tedavisi görmekte iken hastalığının tedavisinde kullanılmak üzere tedaviyi yürüten hekim tarafından reçete edilen 'Atezolizumab' etken maddeli "Tecentriq" isimli ilacın geri ödeme listesine alınarak bedelinin tedavi süresince kesintisiz olarak karşılanması istemiyle tarihinde başvuru yapıldığı, yapılan bu başvurunun Sağlık Uygulama Tebliğinin 4.1.9 ve 4.1.6 maddesi uyarınca Bedeli Ödenecek İlaçlar Listesi'nde (Ek-4/A) ve Hasta Katılım Payından Muaf İlaçlar Listesi'nde (Ek-4/D) belirtilmeyen ilaçların bedellerinin kurumca geri ödemesinin mümkün olmadığından bahisle reddine ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı İstanbul Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Sirkeci Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezi'nin tarih ve sayılı işleminin iptali ile ilaç bedeli olarak ödenen 45.000,00TL'nin kesinti yapılmaksızın davalı kuruma başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tazmini istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.


Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 3. maddesi ile en temel insan hakkı olarak yaşama hakkı tanınmış olup, tarafı olduğumuz diğer sözleşmeler ile de bu hakkın vazgeçilmezliği ve her türlü riske karşı ve bu arada hastalıklara karşı korunmasının, Devletin temel görevi olduğu, herkesin, ulaşılabilecek en yüksek fiziksel ve zihinsel sağlık standardına sahip olma hakkının varlığı kabul edilmiş, bu hakkın tam olarak kullanılabilmesi için, hastalık durumunda herkese tıbbi hizmet ve tıbbi bakım sağlayacak koşulların yaratılması amacıyla sözleşmeci taraf devletlerin tedbir alacakları vurgulanarak, koruyucu mahiyette veya tedavi şeklinde sağlık yardımı yapılması teminat altına alınarak sağlanacak asgari tedavi yardımları sayılmış, iç hukukumuzda da bu yönde düzenlemelere yer verilerek Anayasa'nın 17. maddesinde; "herkesin, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahip olduğu" hükme bağlanmış, yukarıda yer verilen diğer tüm iç hukuk kaynaklarında da anılan uluslararası sözleşme hükümleriyle paralel düzenlemelere yer verilmiş, özellikle Sağlık Bakanlığı'nca yayımlanan Hasta Hakları Yönetmeliği hükümleri ile de; bedeni, ruhi ve sosyal yönden tam bir iyilik hali içinde yaşama hakkının, en temel insan hakkı olduğu ve bu hususun hizmetin her safhasında sağlık hizmeti sunan kişi, kurum ve kuruluşlar dışında hizmete katılan her kademedeki ve unvandaki ilgililerce de göz önünde bulundurulacağı, herkesin yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkını haiz olduğu ve hiçbir merci veya kimsenin bu hakkı ortadan kaldırmak yetkisinin olmadığı bilinerek hastaya insanca muamelede bulunulacağı uyulması gereken temel ilkeler olarak ortaya konulmuştur.


Bakılan uyuşmazlıkta, her ne kadar davacının tedavisinde kullanılması gereken 'Atezolizumab' etken maddeli "Tecentriq İnfüzyonluk Çözelti Hazırlamak İçin Konsantre 1200 mg/20 ml 1*20 flakon" isimli ilaç Sağlık Uygulama Tebliği'nin ekinde yer verilen Ek-4/A sayılı Bedeli Ödenecek İlaç Listesi'nde ve Hasta Katılım Payından Muaf İlaçlar Listesi'nde (Ek-4/D) tanımlı olmadığından bahisle Sağlık Uygulama Tebliği'nin 4.1.9. maddesi uyarınca ilaç bedelinin davalı idarece karşılanmasına olanak bulunmadığı belirtilerek davacının başvuru reddedilmişse de, davacının tedavisi açısından tedaviyi yürüten hekim tarafından söz konusu ilacın kullanılmasının zorunlu görüldüğü, davacıya konulan tanı sonucunda uygulanan tedavinin davacının rızası doğrultusunda ilgili hekim ve sağlık kuruluşu tarafından yürütüldüğü ve uygulanacak tedavi sonucundan söz konusu kişiler ile kurumun sorumlu olduğu, davacıya konulan tanı sonucunda uygulanan tedavi açısından zaruri görülen söz konusu ilacın bedelinin davalı idare tarafından karşılanması gerekirken aksi yönde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.


Öte yandan, Anayasa'nın 125.maddesinde, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu kurala bağlanmış olup, davacıya konulan tanı karşısında kullanması gereken ilaçların geri ödeme kapsamına alınmamasına ilişkin işlemin Mahkememizce hukuka aykırı bulunduğu dikkate alındığında davacı tarafından karşılanan 45.000,00 TL tutarındaki ilaç bedelinin davacının söz konusu parayı kullanmaktan mahrum kaldığı tarih olan ödeme tarihinden ( ) tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi gerekmektedir.


Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline,

Davacının dava konusu işlem nedeniyle uğramış olduğu zararın tazmini isteminin kabulüne, dava konusu işlem nedeniyle davacının uğramış olduğu zarara karşılık 45.000,00 TL tutarındaki tazminatın ödeme tarihi olan tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idare tarafından davacıya ödenmesine, aşağıda dökümü yapılan 650,40 TL yargılama gideri ile kararın verildiği tarihte yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 5.500,00 TL avukatlık ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, dava açılırken fazladan yatırılan 768,48 TL tutarındaki karar harcından 80,70 TL tutarındaki maktu karar harcının mahsubu suretiyle kalan 687,78TL harcın istemi halinde, artan posta ücretinin talep edilmemesi halinde hükmün kesinleşmesinden sonra re'sen davacıya iadesine, kararın tebliğini izleyen günden itibaren 30 gün içerisinde İstanbul Bölge İdare Mahkemesi'ne istinaf yolu açık olmak üzere tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



 Başkan Üye Üye


Comments


bottom of page