top of page
Ara

HEKİM ZORUNLU MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

Güncelleme tarihi: 3 Eyl 2021


Son yıllarda tıbbi uygulama hatasına dayanan tazminat davalarının sayısında ciddi artışlar meydana gelmiştir. Bu nedenle Hekimlerin meslekî sorumluluk sigortası 2009 yılında zorunlu hale getirilmiştir. Mekleştaşlarımdan gelen soruların eşliğinde bu konuda bilgi eksikliği olduğu kanaatine vardım. Bundan dolayı mesleki sorumluluk sigortasının temel prensiplerini açıklayan özet yazı yazma ihtiyacı hissettim.


Kamu, özel sağlık kuruluşları veya muayenehane farketmeksizin mesleğini aktif olarak sürdüren bütün hekimler, diş hekimleri ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar yasa gereği zorunlu mesleki sorumluluk sigortası yaptırmak zorundadır.Zorunlu mesleki sorumluluk sigortası sigortalının tüm mesleki faaliyetini kapsar. Poliçede mesleki faaliyetin yerinin belirtilmemesi veya eksik belirtilmiş olması poliçe kapsamını etkilemez.


Zorunlu mesleki sorumluluk sigortası gele şartlarına göre, kamuda çalışan hekimler,serbest çalışan hekimler ve aile hekimleri sigortalarını istediği sigorta şirketine yaptıracak ve primin tamamını kendisi ödeyecektir. Kamuda çalışan hekimler ödedikleri sigorta priminin yarısını döner sermayesi bulunan kurumlarda döner sermayeden, döner sermayesi bulunmayan kurumlarda kurum bütçesinden geri alacaktır. Özel sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışan hekimler içinse sigorta sözleşmesi işveren tarafından yaptırılacak ödenen primin yarısı hekimden tahsil edilecektir.


Hekimlerin zorunlu sigortası ile ilgili muhtemelen en fazla kafa karışıklığı yaratan durum sigortanın talep esaslı sigorta olmasıdır. Talep esaslı sigortalarda riziko Sigortalının kendisine tazminat talebinde bulunulduğunu öğrendiği ya da zarar görenin doğrudan doğruya sigortacıya başvurduğu anda gerçekleşmiş sayılır. Bu nedenle tazminat talebinde bulunulan tıbbi uygulamanın tarihinin 10 yıl geçmediyse çok önemi yoktur. Sonuç olarak, rizikonun gerçekleştiği anda (tazminat talebinde bulunulduğu anda) geçerli olan poliçeyi düzenlemiş olan sigorta şirketi, tazminatı ödemekten sorumlu olacaktır. Önemli olan olayın olduğu tarih değil, sigortaya başvurunun yapıldığı tarihtir. Ancak Sigortacının sorumluluğu olayın oluş tarihi itibariyle sözleşmeden önceki 10 yıllık dönemle sınırlandırılmıştır. Ek olarak 30 Temmuz 2009 tarihinden önceki olaylardan ve bir aydan fazla sigortasız kalınan dönemlerde meydana gelen olaylara bağlı olarak sigortalı dönemlerde yapılan ihbarlar için sigortacının sorumluluğu yoktur.


Sigortalının meslek etkinliğine son vermesi halinde ise sadece son sigorta dönemi içindeki tıbbi uygulamaları için iki senelik ek bir sigorta koruması mevcuttur. Ancak son sigorta dönemindeki faaliyetler için tazminat talebi 2 yıldan sonra yapılırsa veya tazminat talebi son sigorta döneminden öncesine aitse sigortacının sorumluluğu doğmayacaktır. Dolayısıyla mesleği bırakan hekimlerin sigortalı olduğu dönemler içerisinde ileride tazminat talebinde bulunulabileceğini düşündüğü tıbbi uygulamaları mevcutsa mesleği bırakmasına rağmen sigorta yaptırmaya devam etmesi mantıklı olacaktır.


Hekimin kendisine yapılan tazminat talebinden sorumlu olan sigortacıyı doğru tespit etmesi sigortacıya zamanında başvuru yapabilmesi açısından önemlidir.Zorunlu mesleki sorumluluk sigortası genel şartlarına göre sigortalı hekim tarafından tazminat talebi öğrenildikten sonra 10 gün içerisinde sigorta şirketine hasar dosyası açtırılmalıdır. Ancak sigorta şirketine ihbarın gecikmesi maddi ve manevi tazminat açısından sigortanın sorumluluktan kurtulması gibi bir sonuç doğurmamakla birlikte ihbarın gecikmesi durumunda sigorta şirketi gecikilen dönem için ödenmesi gereken faizden sorumlulu olmayacak ve fazladan ödediği faizi kendi sigortalısı olan hekime rücu edebilecektir.


SON SÖZ: Hekimlerin zorunlu mesleki sorumluluk sigortaları nadir olarak tazminat taleplerini karşılamakta yetersiz kalsa da, genel olarak vakaların büyük çoğunluğunda kapsam itibariyle yeterli olmaktadır. Özet yazımızdan anlaşılacağı üzere, hekimlerin sigorta dönemleri arasında (mesleki uygulamada bulunmasa dahi) boşluk olmaması ve doğru sigorta şirketine zamanında ihbarda bulunması önem arzetmektedir.


Av. Dr. Türker Fatih ÇİÇEK

Avukat / İç Hastalıkları Uzmanı

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page