Küçük Hücreli Akciğer Kanseri - Tecentriq İlaç İçin Kazandığımız Olumlu Davamızın Sonucu
- Av.Dr. Türker Fatih ÇİÇEK
- 2 gün önce
- 5 dakikada okunur
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
İstanbul Anadolu
. İŞ MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2024/
KARAR NO : 2025/
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLLERİ : Av. TÜRKER FATİH ÇİÇEK - [15732-37388-67239]
DAVALI : SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI
VEKİLİ :
DAVA : İlaç Bedellerinin Karşılanması ve Kurum İşleminin İptali İstemli
DAVA TARİHİ : 31/05/2024
KARAR TARİHİ : 03/10/2025
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/10/2025
Mahkememizde görülmekte bulunan İlaç Bedellerinin Karşılanması ve Kurum İşleminin İptali İstemli davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil ' na rahatsızlıkları nedeniyle yaptırdığı testlerde vücudunda kitle görülmesi üzerine biyopsi yapıldığı ve biyopsi sonucunda küçük hücreli akciğer kanseri tanısı konulduğunu, hastalığın geldiği aşama itibariyle klasik tedavi seçeneklerinin yetersiz kaldığını ve hastaya uzman onkolog hekimi tarafından TECENTRİQ ticari isimli ilaç reçete edildiğini, ilaç bedelinin karşılanması talebiyle Süreyyapaşa Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezi'ne başvuru yapılmışsa da kurum hatalı ve hukuka aykırı olarak talebin reddedildiğinden bahisle; Süreyyapaşa Sağlık Sosyal Güvenlik Kurumu'nun TECENTRİQ (atezolizumab) ticari isimli ilaç bedellerinin tamamıyla, kesinti yapılmaksızın karşılanması talebinin reddine dair kararını tedbiren durdurulmasına, TECENTRİQ ticari isimli pembrolizumab etken maddeli ilacın bedelinin davacının tedavisi devam ettiği sürece Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karar kesinleşinceye kadar kesinti yapılmaksızın karşılanmasına , aksi yöndeki tarih ve sayılı kararının iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu ilaç, 2013 yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği'nin Ek:4/A Bedeli Ödenecek İlaçlar Listesinde tanımlı olmadığından Kurumum geri ödemesi kapsamında olmadığını, bu sebeple kurum işlemi yerinde olup davanın reddi gerektiğini, tüm dünyada devlet bütçesinden sağlık hizmetlerine ayrılan payın giderek artması sebebiyle sağlığın en önemli parçalarından biri olan ilacın üretilmesi, tüketilmesi ve ödemeleri konusunda bazı önlemlerin alınması gereği doğmuş olduğunu, bunun sonucu olarak da, ulusal ve uluslararası ilaç politikaları değişmeye başlamış, söz konusu politikalarda ilaçların üretilmesi, tüketilmesi ve geri ödemelerinin rolü de daha önemli bir hale geldiğini, kurumun sorumluluğu yasal olarak belirtilen ödeme listelerindeki ilaçlar yönünden olup bu listede yer almayan ilaçlara yönelik ödeme taleplerini kurumun karşılaması söz konusu olmadığını, dolayısıyla kurumun işlemi yasal olup hukuka uygun olduğunu, buna rağmen ihtiyati tedbir talebinin reddi yerine kabulüne ilişkin karar açıkça hukuka aykırı olduğunu, yine davanın esasını halleder şekilde verilen ihtiyati tedbir kararı usul ve esas yönünden hukuka aykırı olduğunu, öncelikle ihtiyati tedbir kararına itirazımızın kabulü ile talebin reddine, devamla davanın esastan reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
TEB, TİCK, Selçuk Üniversitesi Rektörlüğü, İstanbul Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi, ve ilgili SGK ya yazılan müzekkere cevapları incelenmek üzere dosya arasına alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ilaç bedellerinin davalı tarafından karşılanması ve aksi yöndeki kurum işleminin iptali istemlidir.
Davacının kanser tedavisi nedeniyle Tecentriq isimli ilacı kullanmasına dair hekim tarafından salık verildiği anlaşılmıştır.
Davacının, ilaç bedellerin karşılanmasına dair yapmış olduğu başvurunun Süreyyapaşa Sosyal Güvenlik Merkezi'nin tarihli yazısı ile reddedildiği ve başvuru dava şartının bu yönde giderildiği belirlenmiştir.
Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu'nun tarihli yazısı ile "Patoloji ile görüşüp küçük hücreli olarak raporlanırsa yayın evre ise KÜB'ten alınabilir." yönünde cevap verildiği görülmüştür.
Süreyyapaşa Sosyal Güvenlik Merkezi'nin tarihli yazı cevabıyla; davacının kullandığı ilacın 2013 yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği'nin Ek:4/A Bedeli Ödenecek İlaçlar Listesinde tanımlı olmaması sebebiyle geri ödeme kapsamında olmadığının belirtildiği, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu'nun tarihli evrakıyla ise ilacın ruhsatlı olduğu ve muadilinin bulunmadığı görülmüştür.
Davacıya ait tüm tedavi evrakları celbedilmiş, bütün dosya kapsamı yönünden onkoloji bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir. Selçuk Üniversitesi tarafından ibraz edilen 06.11.2024 tarihli raporda özetle; " ilacın kullanımının tıbben ve fennen uygun ve zorunlu olduğu, ilacın kullanımının hayati öneme haiz olma şartını taşıdığı, ilacın tedaviye yanıt şansını ve hastanın yaşam süresini uzatmaya katkı sağlayabileceği " şeklinde görüş sunulmuştur.
Uyuşmazlığın esasının aydınlabilmesi için sosyal devlet ilkesi ve Sosyal Güvenik Kurumu'nun sosyal devletteki etkisi üzerine açıklama yapılması gerekmektedir. Bilindiği üzere Türkiye Cumhuriyeti Anayasamızın 2.maddesin "sosyal hukuk devleti" olarak tanımlanmıştır. Sosyal hukuk devleti ise, insan haklarına dayanan, kişilerin huzur, refah ve mutluluk içinde yaşamalarını güvence altına alan, kişi hak ve özgürlükleriyle kamu yararı arasında adil bir denge kurabilen, çalışma hayatını geliştirmek ve ekonomik önlemler alarak çalışanları koruyan, onların insan onuruna uygun hayat sürdürmelerini sağlayan, milli gelirin adalete uygun biçimde dağıtılması için gerekli önlemleri alan, sosyal güvenlik hakkını yaşama geçirebilen, güçsüzleri güçlüler karşısında koruyarak sosyal adaleti ve toplumsal dengeleri gözeten devlettir.
Sosyal hukuk devletinin somut göstergelerinden biri sosyal güvenlik hakkıdır. Niteliği itibarı ile ekonomik ve sosyal bir hak olarak sosyal güvenlik hakkı, devlete bu hakkı hayata geçirmek için gereken tedbirleri almak ve teşkilatı kurmak gibi bir yükümlülük yükler. Sosyal güvenlik hakkı, pozitif statü hakları arasında yer alır ve bu anlamda insanlar için bir hak, devletler için ise bir ödev, bir yükümlülüktür. Pozitif statü hakları, bireylere devletten olumlu bir davranış, bir hizmet, bir yardım isteme imkanını tanıyan haklardır. Şu halde devlet, toplumda yaşayan bireylere ekonomik destek sağlamak, toplumu genel olarak risk kabul edilen iş kazası, hastalık, yaşlılık, maluliyet, işsizlik gibi olaylara ve olgulara karşı korumak ve toplumda yaşayan herkesin kişiliğinin gelişmesini sağlamak için kanuni düzenlemeleri yapmak ve herkesin sosyal güvenliğini sağlayacak tedbirleri almakla yükümlüdür.
5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu'nun 3.maddesinde ise Kurum'un amacı; "Kurumun temel amacı; sosyal sigortacılık ilkelerine dayalı, etkin, adil, kolay erişilebilir, aktüeryal ve malî açıdan sürdürülebilir, çağdaş standartlarda sosyal güvenlik sistemini yürütmektir." şeklinde belirlenmiştir.
Şu halde; dosyaya celbedilen davacının Tecentriq isimli ilacın kullanımına salık veren hekim raporları, dosya kapsamına alınan 06.11.2024 tarihli bilirkişi heyet raporunda kullanılan ilacın tıbben ve fennen uygun ve hayati önemi haiz olduğuna dair görüş dikkate alınarak; Anayasamızın 2.maddesi gereği Devletin ve sosyal güvenlik hakkının temini amacıyla kurulan davalı Kurumun temel amacının herkesin sıkıntı yaşamaksızın sosyal hizmetlere erişimini mümkün kılmak olduğu, davacının fiziksel tamlığı ve sağlığı noktasında davaya konu ilacı kullanması gerektiği, ilaç bedelinin yüksek olması nedeniyle davacının ekonomik ve sosyal durumunun ilaç bedelini karşılamaya yetmediği, yaşam hakkının kutsallığı nedeniyle davalı kurumun "hayati önemi haiz" dava konusu ilaç bedelini karşılaması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Anılan rapor sonrası, dosya katkı payı hesabı yönünden bilirkişiye tevdi edilmiştir. Bilirkişi tarafından ibraz edilen tarihli raporda ilacın katılım (katkı) payından muaf olduğu ifade edilmiştir.
Yapılan tüm inceleme neticesinde, dava konusu ilacın kullanımının hayati önemi haiz olduğu ve SUT hükümlerine göre, ilacın katılım payından muaf nitelik taşıdığı kanaatine varılarak, davanın kabulü yönünden aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVACININ DAVASININ KABULÜ İLE;
Davacının tedavisi süresince kullandığı TECENTRİQ isimli ilaç bedelinin katkı payı alınmadan ve kesinti yapılmaksızın davalı tarafından karşılanmasına, aksi yöndeki kurum işleminin İPTALİNE,
Davalı kurum SGK harçtan muaf olduğundan bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına, davacı tarafça yatırılan peşin harcın dosyanın kesinleşmesi ve talep edilmesi halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yapılan 15.435,00 TL yargılama giderinin davalı SGK'dan alınarak davacı yana verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 'ne göre hesaplanan 30.000,00 TL avukatlık ücretinin davalı SGK'dan alınarak davacı yana verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansının bakiye kısmının 6100 Sayılı HMK.'nın 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı SGK vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İSTANBUL BAM İSTİNAF yolu açık olmak üzere karar verildi. 03/10/2025
Katip Hakim
E-İmzalıdır E-İmzalıdır








Yorumlar