İntrehepetik Safra Yolu Kanserinde Keytruda İlacının SGK Tarafından Karşılanmasına Karar Verildi!
Güncelleme tarihi: 15 Oca
T.C.
ISTANBUL
. IDARE MAHKEMESI
ESAS NO : 2024/
KARAR NO : 2024/
DAVACI : A. Y.
VEKILI : AV. TÜRKER FATIH ÇIÇEK
DAVALI : SOSYAL GÜVENLIK KURUMU
VEKILI :
DAVANIN ÖZETI :Davacı tarafından; intrehepetik safra yolu karsinomu tedavisi kapsamında kullanılması amacıyla PEMBROLIZUMAB etkin maddeli KEYTRUDA ilacının bedelinin karsılanması amacıyla yapmıs oldugu tarihli basvurusunun reddine iliskin Sosyal Güvenlik Kurumu Baskanlıgı Istanbul Sosyal Güvenlik Il Müdürlügü Süreyyapasa Sosyal Güvenlik Merkezi'nin tarih ve sayılı isleminin; haksız ve hukuka aykırı oldugu ileri sürülerek iptali ile tedavi sürecinde karsılanan 107.011,43-TL ilaç bedelinin ödeme tarihinden itibaren isleyecek yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETI : Usul yönünden, davanın süresinde açılmadıgı, görev ve yetki yönünden reddi gerektigi, esas yönünden ise; dava konusu ilacın Bedeli Ödenecek Ilaçlar Listesinde bulunmaması sebebiyle Kurumca geri enmesinin mümkün bulunmadıgı belirtilerek davanın ve yürütmenin durdurulması isteminin reddi gerektigi savunulmaktadır.
TÜRK MILLETI ADINA
Karar veren Istanbul . Idare Mahkemesi'nce, davalı idarenin usule iliskin itirazları yerinde görülmeyerek dava dosyası incelendikten sonra isin geregi görüsüldü:
Dava, davacı tarafından, intrehepetik safra yolu karsinomu tedavisi kapsamında kullanılması amacıyla PEMBROLIZUMAB etkin maddeli KEYTRUDA ilacının bedelinin karsılanması amacıyla yapmıs oldugu basvurunun reddine iliskin Sosyal Güvenlik Kurumu Baskanlıgı Istanbul Sosyal Güvenlik Il Müdürlügü Süreyyapasa Sosyal Güvenlik Merkezi'nin tarih ve sayılı isleminin iptali ile tedavi sürecinde karsılanan 107.011,43-TL ilaç bedelinin ödeme tarihinden itibaren isleyecek yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi istemiyle açılmıstır. Birlesmis Milletler Genel Kurulu'nca kabul edilen ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin de tarafı oldugu Insan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 3. maddesinde, "Yasamak, hürriyet ve kisi emniyeti her ferdin hakkıdır."; 22. maddesinde, "Her sahsın, cemiyetin bir sahsı olmak itibariyle, sosyal güvenligi hakkı vardır; haysiyeti ve sahsiyetin serbestçe gelismesi için zaruri olan ekonomik, sosyal ve kültürel hakların milli gayret ve milletlerarası isbirligi yoluyla ve her devletin teskilatı ve kaynaklarıyla mütenasip olarak gerçeklestirilmesine hakkı vardır."; 25. maddesinin 1. fıkrasında, "Her sahsın gerek kendisi gerekse ailesi için, yiyecek, giyim, mesken, tıbbi bakım, gerekli sosyal hizmetler dahil olmak üzere saglıgı ve refahını temin edecek uygun bir hayat seviyesine ve issizlik, hastalık, sakatlık, dulluk ,ihtiyarlık veya geçim imkanlarından iradesi dısında mahrum bırakacak diger hallerde güvenlige hakkı vardır." hükümleri yer almaktadır. Bakanlar Kurulu'nun 10.07.2003 tarih ve 2003/5923 sayılı Kararnamesi ile yürürlüge giren Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklara Iliskin Uluslararası Sözlesmesi'nin 9. fıkrasında, bu Sözlesme'ye Taraf Devletlerin, herkese sosyal sigorta da dahil olmak üzere sosyal güvenlik hakkını tanıdıgı belirtilmis; 12. maddesinin 1. fıkrasında; "Bu sözlesme'ye Taraf Devletler, herkesin, ulasılabilecek en yüksek fiziksel ve zihinsel saglık standardına sahip olma hakkını kabul ederler." hükmüne yer verilmistir; 2. fıkrasında, sözlesmeye taraf devletlerin bu hakkın tam olarak kullanılmasını saglamak için alacakları tedbirler sayılmıs; (c) bendinde, salgın; yöresel, mesleki ve diger hastalıkların önlenmesi, tedavisi ve kontrolü; (d) bendinde ise hastalık durumunda herkese tıbbi hizmet ve tıbbi bakım saglayacak kosulların yaratılması amacıyla taraf devletlerin gerekli tedbirleri alacakları hükme baglanmıstır.
1451 sayılı Kanun ile kabul edilen ve 01.04.1974 tarih ve 7-7964 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile yürürlüge giren Sosyal Güvenligin Asgari Normları Hakkında Sözlesmesi'nin 7.maddesinde, "Sözlesmenin bu bölümünü tatbik eden her Üye, korunan kimselere saglık durumları gerektirdigi zaman, bu bölümün asagıdaki maddelerine uygun olarak, koruyucu mahiyette veya tedavi seklinde saglık yardımları yapılmasını teminat altına alır. "hükmüne yer verilmis; aynı bölümde yar alan 10. maddesinde, yardımların en az neler oldugu sayma suretiyle belirtilmis; bunlar arasında; hastalık halinde; evde yapılacak muayeneler dahil, pratisyen hekimler tarafından yapılacak muayene ve tedaviler; mütehassıs hekimler tarafından yapılacak hastanelerde yatarak veya ayakta yapılacak muayene ve tedavilerde hastane dısında saglanabilecek tedaviler sayılmıs, maddenin 3. fıkrasında, "Bu madde geregince yapılacak yardımların, korunan kimsenin saglıgını korumaya, çalısma gücü iadeye, ve sahsi ihtiyaçlarını karsılayabilme kabiliyetini artırmaya matuftur."; 12. maddesinin 1. fıkrasında; "10. maddede belirtilen yardımlar vakanın devamı süresinde saglanır; ancak, hastalık halinde her vaka için yardım süresi 26 hafta olarak tahdit edilebilir; su kadar ki, hastalık ödenegi verilmesine devam olundugu sürece, saglık yardımları durdurulamaz ve uzun tedaviyi gerektirdigi milli mevzuatla kabul edilen hastalıklarda yukarıda yazılı sürenin uzatılması hükümler vâz olunur." hükmüne yer verilmistir. 5013 sayılı Kanun ile kabul edilerek 16.03.2004 tarih ve 2004/7024 sayılı Kararname ile yürürlüge giren Biyoloji ve Tıbbın Uygulanması Bakımından Insan Hakları ve Insan Haysiyetinin Korunması Sözlesmesi'nin 1. maddesinde, bu Sözlesmenin Taraflarının, tüm insanların haysiyetini ve kimligini koruyacagı ve biyoloji ve tıbbın uygulanmasında, ayrım yapmadan herkesin, bütünlügüne ve diger hak ve özgürlüklerine saygı gösterilmesini güvence altına alacagı; 2. maddesinde, insanın menfaatleri ve refahının, bilim veya toplumun menfaatlerinin üstünde tutulacagı; 3. maddesinde, tarafların, saglıga duyulan ihtiyaçları ve kullanabilir kaynakları göz önüne alarak, kendi egemenlik alanlarında, uygun nitelikteki saglık hizmetlerinde adil bir seklide yararlanılması saglayacak uygun önlemleri alacakları; 4. maddesinde ise arastırma dahil, saglık alanında herhangi bir müdahalenin, ilgili mesleki yükümlülükleri ve standartlara uygun olarak yapılması gerektigi kurula baglanmıstır.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 2. maddesinde, Devletin nitelikleri sayılmıs ve sosyal bir hukuk devleti oldugu vurgulanmıs; 5. maddesinde, kisilerin ve toplumun refah, huzur ve mutlulugu saglamak, kisinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bagdasmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya insanın maddi ve manevi varlıgının gelismesi için gerekli sartları hazırlamaya çalısmak Devletin temel amaç ve görevleri olarak sayılmıs; 17. maddesinin 1. fıkrasında, "Herkes, yasama, maddi ve manevi varlıgını koruma ve gelistirme hakkına sahiptir."; 56. maddesinin 3. fıkrasında," Devlet, herkesin hayatını, beden ve ruh saglıgı içinde sürdürmesini saglamak; insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi artırarak, isbirligini gerçeklestirmek amacıyla saglık kuruluslarını tek elden planlayıp hizmet verilmesini düzenler."; 4. fıkrasında, "Devlet, bu görevini kamu ve özel kesimlerdeki saglık ve sosyal kurumlarından yararlanarak, onları denetleyerek yerine getirir."; 50. maddesinin 1. Fıkrasında, "Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir."; 2. fıkrasında, "Devlet bu güvenligi saglayacak gerekli tedbirleri alır ve teskilatı kurar." 65. maddesinde, "Devlet sosyal ve ekonomik alanlarda Anayasa ile belirlenen görevlerini, bu görevlerin amaçlarına uygun öncelikleri gözeterek mali kaynaklarının yeterliligi ölçüsünde yerine getirir." hükümlerine ver verilmistir. 3359 sayılı Saglık Hizmetleri Temel Kanunu'nun 3/K maddesinde, "Koruyucu, teshis, tedavi ve rehabilite edici hizmetlerde kullanılan ilaç, ası, serum ve benzeri biyolojik maddelerin üretiminin ve kalitesinin tesvik ve temini esas olup, her türlü müstahzar, terkip, madde, malzeme, farmakopemamülleri, kozmetikler ve bunların üretiminde kullanılan ham ve yardımcı maddelerin ithal, ihraç, üretim, dagıtım ve tüketiminin, amaç dısı kullanılmak suretiyle fizik ve psisik bagımlılık yapan veya yapma ihtimali bulunan madde, ilaç, ası, serum ve benzeri biyolojik maddeler ile diger terkiplerin kontrolüne, murakabesine ve bunların yurt içinde ve yurt dısında ücret karsılıgı kalite kontrollerini yaptırmaya, özel mevzuata göre ruhsatlandırma izin ve fiyat verme islerini yürütmeye Saglık ve Sosyal Yardım Bakanlıgı yetkilidir."hükmü yer almaktadır. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Saglık Sigortası Kanunu'nun 62. maddesinde, "Bu Kanun geregince genel saglık sigortasından saglanacak saglık hizmetlerinden ve diger haklardan yararlanmak, genel saglık sigortalısı ve bakmakla yükümlü oldugu kisiler için bir hak, kurum için ise bu hizmet ve hakların finansmanını saglamak bir yükümlülüktür. Saglık hizmetlerinden ve diger haklardan genel saglık sigortalısı ile bakmakla yükümlü oldugu kisiler yararlandırılır. Bu Kanun kapsamındaki kisilere saglanacak saglık hizmetleri ve diger haklar ile kisilerden alınan primlerin tutarı arasında iliski kurulamaz."; 63. maddesinde, "Genel Saglık sigortalısının ve bakmakla yükümlü oldugu kisilerin saglıklı kalmalarını; hastalanmaları halinde saglıklarını kazanmalarını; is kazası ile meslek hastalıgı, hastalık ve analık sonucu tıbben gerekli görülen saglık hizmetlerinin karsılanmasını, is göremezlik hallerinin ortadan kaldırılmasını veya azaltılmasını temin etmek amacıyla Kurumca finansmanı saglanacak saglık hizmetleri sunlardır:(...)
b) Kisilerin hastalanmaları halinde ayakta veya yatarak; hekim tarafından yapılacak muayene, hekimin gerecegi lüzum üzerine teshis için gereken klinik muayeneler, laboratuvar tetkik ve tahlilleri ile diger tanı yöntemleri, konulan teshise dayalı olarak yapılacak tıbbi müdahale ve tedaviler, hasta takibi ve rehabilitasyon hizmetleri, organ, doku ve kök hücre nakline ve hürce tedavilerine yönelik saglık hizmetleri, acil saglık hizmetleri, ilgili kanunları geregince saglık meslek mensubu sayılanların hekimlerin kararı üzerine yapacakları tıbbi bakım ve tadaviler.(...)
f) Yukarıdaki bentler geregince saglanacka saglık hizmetleriyle ilgili teshis ve tedavileri için gerekli olabilecek kan ve kan ürünleri, kemik ilgi, ası, ilaç, ortez, protez, tıbbî araç ve gereç, kisi kullanımına mahsus tıbbî cihaz, tıbbî sarf, iyilestirici nitelikteki tıbbî sarf malzemelerinin saglanması, takılması, garanti süresi sonrası bakımı, onarılması ve yenilenmesi hizmetleri.(...) hükmü düzenlenmistir.
Dava dosyasının incelenmesinden; intrehepetik safra yolu karsinomu tedavisi gören davacı tarafından, söz konusu tedavi kapsamında kullanılması amacıyla PEMBROLIZUMAB etkin maddeli KEYTRUDA ilacının bedelinin karsılanması amacıyla yapmıs oldugu basvurunun reddine iliskin Sosyal Güvenlik Kurumu Baskanlıgı Istanbul Sosyal Güvenlik Il Müdürlügü Süreyyapasa Sosyal Güvenlik Merkezi'nin tarih ve sayılı isleminin iptali ile tedavi sürecinde karsılanan 107.011,43-TL ilaç bedelinin ödeme tarihinden itibaren isleyecek yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi istemiyle bakılmakta olan davanın açıldıgı anlasılmaktadır.
Devletin, herkesin saglıklı bir yasam sürdürmesi için gerekli teskilatı kurmakla, yasam hakkını sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bagdasmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmakla ve sosyal güvenlik hakkını saglayacak gerekli tedbirleri almakla görevli oldugu ve bu kapsamda sosyal güvenlik hakkına sahip kisilerin tedavi giderlerinin ödenmesine iliskin usul ve esasların belirlenmesi için, içlerinde davalı idarenin de yer aldıgı bazı kurum ve kuruluslara düzenleme yapma yetkisi verildigi anlasılmaktadır. Ancak söz konusu yetkinin, planlama ve bazı düzenlemelerin yapılması amacıyla kullanılması gerektigi açık olup; yetkinin verilis amacı asılarak, ilgililerin saglık hizmetine ulasmasının engellenmesi veya agır bir mali yük altında bırakılması sonucunu doguracak sekilde uygulanması hukuken mümkün bulunmamaktadır. Uyusmazlıkta, davacının intrehepetik safra yolu karsinomu tanısı konulan davacının tedavisini üstlenen hekim tarafından "Pembrolizumab" etkin maddeli ilaç kullanımı gerektiginin belirtildigi hastalıgın tedavisinde kullanılmak üzere reçete edilen ilacın kullanım izni verilmesi istemiyle yapılan basvurunun reddine iliskin Türkiye ilaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu'nun tarih ve sayılı isleminin iptali istemiyle açılan davada
Ankara . Idare Mahkemesi'nin tarih ve , sayılı kararıyla "(...) davacının, Hastanesi'nde tedavisini yürüten doktor tarafından "Pembrolizumab" etken maddeli ilacın kullanılması için basvuru yapıldıgı, davacının tedavisinin planlanmasından ve bu tedavide uygulanacak ilacın belirlenmesinden, dolayısıyla talep edilen ilacın kullanılmasından ve kullanılması sonrasında çıkacak sonuçtan dogacak sorumlulugun tedaviyi üstlenip planlayan ve talepte bulunan doktorda oldugu, davaya konu talebin "Intrehepatik Safra Yolu Karsinomu" hastası olan davacının yasam hakkını da dogrudan ilgilendirmesi hususları yukarıda yer verilen anayasal hükümlerle birlikte dikkate alındıgında, dava konusu islemde hukuka uyarlık bulunmadıgı (...)" denilmek suretiyle dava konusu islemin iptaline karar verildigi görülmektedir.
Bu durumda, dava dosyası içeriginde yer alan bilgi ve belgelerin birlikte degerlendirilmesinden, davacının tedavi sürecinde kullanmayı talep ettigi ilacın kullanımının Türkiye Ilaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunca uygun bulunmadıgı görülmüs olsa da, uygun bulunmamasına dair islemin ile Ankara .Idare Mahkemesi'nin tarih ve , sayılı kararıyla iptal edildiginin görüldügü, dolayısıyla gerek Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, gerekse Kanun'un emredici hükümleri karsısında yargı kararının uygulanması adına, 'Pembrolizumab' etken maddeli "KEYTRUDA" isimli ilacın davacının tedavisinde kullanılmak üzere doktoru tarafından önerildigi ve bu talebin usulüne uygun olarak yapıldıgı, davacının tedavisinin planlanmasından ve bu tedavide uygulanacak ilacın belirlenmesinden, talep edilen ilacın kullanılmasından ve kullanılması sonrasında çıkacak sonuçtan dogacak sorumlulugun tedaviyi üstlenip planlayan doktorda oldugu, davaya konu talebin intrehepetik safra yolu karsinomu hastası olan davacının yasam hakkını da dogrudan ilgilendirdigi hususları yukarıda yer verilen anayasal hükümlerle birlikte degerlendirildiginde intrehepetik safra yolu karsinomu tedavisi gören davacının tedavisinde kullanılan 'Pembrolizumab' etken maddeli "KEYTRUDA" isimli ilaç bedelinin karsılanması istemli tarihli basvurusunun reddine iliskin dava konusu tarihli ve sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Baskanlıgı Süreyyapasa Saglık Sosyal Güvenlik Merkezi isleminde hukuka uyarlık bulunmadıgı sonuç ve kanaatine varılmıstır. Is bu, dava konusu edilen islemin yürütmesinin durdurulmasına iliskin olarak verilen karar uyarınca, davacının tedavisinde kullanılan 'Pembrolizumab' etken maddeli "KEYTRUDA" adlı ilaç bedelinin tedavi sürecinin basından sonuna kadar bedelsiz ve kesintisiz olarak karsılanması gerektigi de açıktır. Diger taraftan, davacının ödedigi 107.011,43-TL'nin ödeme tarihinden itibaren isleyecek yasal faiziyle davacıya ödenmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu islemin iptaline, davacının, ödedigi ilaç bedeline karsılık gelen 107.011,43-TL'nin ödeme tarihinden itibaren isleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine, asagıda dökümü yapılan ve davacı tarafından karsılanan 1.732,50-TL yargılama gideri ile karar verildigi tarihte yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 10.500,00-TL avukatlık ücretinin davalı idare tarafından davacıya verilmesine, artan posta ücretinin istemi halinde derhal, talep edilmemesi halinde ise kararın kesinlesmesinden sonra Mahkememizce re'sen davacıya iadesine, kararın tebligini izleyen günden itibaren 30 gün içerisinde Istanbul Bölge Idare Mahkemesi'ne istinaf kanun yolu açık olmak üzere, 30/09/2024 tarihinde oybirligiyle karar verildi.
댓글